Manavlık özelliklerini yüzyıllardır koruyan köy insanları günümüze kadar gelenek ve göreneklerine sahip çıkmış ve nesilden nesile aktarmayı kendilerine bir borç bilmiştir.
           
Manavlarda yaşayış biçimi olan geniş aile yapısı köy insanında muhafaza edilmiştir. Ailelerin %90’ı iki-üç kuşağın bir arada yaşadığı ailelerden oluşmaktadır. Köy insanının aile hayatı belli başlı kurallara göre şekillenmiştir. Bu kuralların dışına çıkmak pek de hoş karşılanmamaktadır. Ailelerde erkeği üstünlüğü ön plandaymış gibi gözükse de aile içinde kurallar genellikle ortak karara varılarak alınır.

              “Tarihsel olarak Romalıların çok eski dönemlerde Sakarya ve çevresinde kurdukları hâkimiyeti bir tarafa bırakacak olursak, geriye yörede yaşayan Bizanslı ve Türk olmak üzere iki unsur kalmaktadır. Selçuklular zamanında Anadolu’ya Türkmenlerle birlikte Karlukların ve Kıpçakların da yerleştirildiği ve ayrıca Bizans’ın ise, Türkmen akınlarına karşı koyabilmek için Hristiyan Oğuzlardan ve Peçeneklerden faydalandığı bilinmektedir. Bazı tarihçiler buradan yola çıkarak Anadolu’ya gelen Türkmen nüfusunun sanıldığı kadar kalabalık olmadığını ve bu yöreye yerleşen Türklerin de yalnız Oğuz boyları oluşmadığı ileri sürerler. Yani etnik yapının karışık olma ihtimali ifade edilir. Dolayısıyla bu yaklaşımı benimseyenlere göre; Batı Anadolu’da geleneksel yerleşik kesim, çeşitli yaşam topluluklarının zaman içinde bir araya gelmeleriyle oluşmuştur.
                Bazı kaynaklarda Manavlar; Tahıl sancısı; bahçeleri sulama işini yöneten su dağıtma görevlisi: mavi gözlü kimse; tutuk tutuk konuştuğu için sözleri anlaşılmayan: akılsız, ahmak; Anadolulu, oturduğu yerin yerlisi olmayıp başka yerden gelen göçmen, yörük yerli halk gibi hor görülen ifadelerle anılmıştır.
Buna karşın Manavlarda, devlet tarafından iskan edilince gittikçe fakirleşen Yörüklere karşı ”Manav” adını bir asalet unvanı gibi kullanılmaya başlanmış, tarıma bağlı oldukları ve iyi toprakları işledikleri için zenginleşen bu köyler fakir gördükleri Yörüklere biraz tepeden bakmışlardır. Bazı kaynaklar Manavlardan,  Türkmenlerin bir kısmı zaman içinde göçerliği bırakıp yerleşikliğe geçerek Manav olup, yerleşik kültüre daha önce geçmiş, halk arasındaki tabirle Manavlığa başlamış ve kentleşmiş topluluk üyeleri, hayvancılığı terk ettiği için çok fakirleşen köken açısından kendileri gibi Türkmen-Alevi olan Çepnileri çoğu zaman hakir gördükleri bir topluluk olarak söz ettiğini görmekteyiz.” (Kültürel Renkleriyle Sakarya-Ali Aktaş)


Önceleri çok geniş bir düğün kültürü olan Salmanlı Köyü günümüzde eski zenginliğini kaybetmiştir. Bunun en büyük sebebi büyük şehirlerde olan kültürel etkileşim ve ekonomik koşullardır. Eskiden düğünlerde her köy evinde yemekler yapılır ve tanıdık olsun olmasın gelen misafirlere ikram edilirdi. Gerektiğinde kalmaları için odalar hazırlanır, misafirlerin memnun kalmaları için her şey yapılırdı. Fakat günümüzdeki geçim sıkıntıları sebebiyle bu adetler git gide unutulmaya başlandı. Şimdilerde sadece düğün evine gelen misafirlere yemekler ikram ediliyor ve bu misafirlerin kalmaları için odalar hazırlanıyor.

Köy düğünleri genellikle köy merkezinde bulunan okul bahçesinde yapılır ve manavlara özgü oyun havaları çalınarak eğlenceler düzenlenir. Düğünlere davetli olsun yada olmasın çevre köylerden birçok insan gelir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar